11 Kasım 2013 Pazartesi

Eşyalar İnsanlar ve Anlamlar

Eşyalara ve insanlara fazladan anlamlar yüklememeli...

Amacına uygun kullanılmalı eşyalar, eskimeli en sevdiğiniz bile... Bozulana kadar kullanılmalı... Bir kenarda boynu bülük beklememeli... Eski sevgiliden ya da kaybettiğiniz bir yakınınızdan kalanlar mesela... Ne bir kenarda çürümeye terkedilmeli, ne çöpe gitmeli... Kıyafetse eğer, giyilmeli yırtılana kadar, kalemse kullanılmalı bitene kadar... Ömrünü hakkıyla yaşamalı o da... Size birşeyleri hatırlatmalı, ama "hiç sahip olmadığı" misyonlar yüklenmemeli... Ağlatmamalı karşınıza çıktığında...

O şarap mesela, özel bir günde açmak için beklediğiniz, bu gece açılmalı, bundan özel gece mi var şu anda, bundan "başka" gece mi var... O beklediğiniz en özel geceye layık çok "özel" bir şarap bulunur nasıl olsa...

İnsanlara fazladan anlamlar yüklenmemeli... Beklentiler, misyonlar yüklenmeden sevilmeli herkes... Dostsa dost, arkadaşsa arkadaş, sevgiliyse sevgili, tanıdıksa tanıdık... Zaten zaman geçtikçe kendi anlamını yükleyecektir herkes... Ve herkes kendi yüklendiği yerde sevilmeye değer olacaktır... "Hiç olmadığı" anlamlar yüklemeye çalışmamalı insanlara... Beklentileri artırmak sadece "hayal kırıklığı" ihtimalini artırır... Oysa herkes zaten "olduğu" yerdedir... Ve zaman içinde, sizin hayatınızdaki yerlerini alırlar... Hepsinin yeri çok değerlidir, hepsi ayrı ayrı sevilmeye değerdir... Önemli olan, sizi hayatlarının ve gönüllerinin  neresine kadar almak istedikleridir... Ne kadar samimiyse insanlar, o kadar gönlünüzdedir... Ve bir kere gönlünüze girdiyse biri, ayrıntılar önemsizdir...